YESİL-KUBBE
YESİL-KUBBE  
  Ana Sayfa
  Ziyaretçiler
  İletişim
  Dualar
  Dini Resimli Yazılar
  En çok Okunan Makaleler
  Peygamberlerimiz
  Tevbe
  Dünya hayatı
  => Dünya İmtihan Yeri
  => Ahireti Unutmayalım
  => Akibetimizden Korkalım
  => Cenneti Kazanmak İçin Ne Yapmalıyız
  => Resulullah (S.A.V)' in Havzından İçebilecek Miyiz
  => Enes bin Nadr’ın Şehadeti
  Ölüm
  Kıyamet ve Sonrası
  İlahiler
  Dini Resimler
  Veda Hutbesi
  Cennet ve Cehennem
  Adab-i Muaseret
  Mubarek Gün ve Geceler
  Hz.Muhammedin Hayatı
  Peygamberimizin Tebliği
  İbadet
  Mevlana
  Namaz
  Kıyamet
  Günlük Dualar
  Yasin Suresi
  Salavat-ı Şerif
  Kuran Öğrenme
  Said Nursi
  40 Hadis
  İman
  İslam
  Habil ile Kabil
  Sözler
  Dini Hikayeler
  Dini Şiirler
  Dini Sözler
  Dini Yazılar
  Resimlerim
Enes bin Nadr’ın Şehadeti

   Enes bin Nadr, Bedir Savaşı'na katılamayan bir sahabi idi. Bunun acısını yüreğinde duyuyordu. İslam'ın bu, ilk ve önemli büyük olan savaşına katılamadığından dolayı kendini kınıyordu. 'Başka bir savaş çıksa da tam bir gayretle savaşsam' diye temenni ediyordu. Derken Uhud Savaşı patlak verdi. Büyük bir cesaret ve kahramanlıkla bu savaşa katıldı. Uhud savaşının başlangıcında müslümanlar galip geldiler. Sonunda ise bir yanlışlık yüzünden yenildiler. O yanlışlık şöyle olmuştu: Hz. Peygamber (S.A.V) bazı adamları düşmanın saldırma ihtimali olan mühim bir yere (tepeye) yerleştirmiş ve: "Ben bir şey demeden buradan ayrılmayın." buyurmuştu.

    Onlar savaşın başlangıcında müslümanların galip geldiğini ve kafirlerin kaçtığını görünce, artık savaş bitmiştir, kaçmakta olan düşmanı görünce, ganimet peşine düşüp, ganimet malı toplamalı diye, düşünerek yerlerinden ayrıldılar. Onların kumandanı, Hz. Peygamber (S.A.V)'in: "Siz yerlerinizden ayrılmayın." emrini hatırlatarak gitmekten men etmeye çalıştıysa da onlar

     Hz. Peygamber (S.A.V)'in yalnız savaş zamanı olduğunu kabul ederek oradan ayrılıp savaş meydanına ulaştılar. Kaçmakta olan kafirler o yerin boş olduğunu görünce o taraftan saldırıya geçtiler. Müslümanların böyle bir endişeleri yoktu. Bu ani ve habersiz saldırı karşısında mağlup olarak, iki taraftan saldıran kafirlerin arasında kaldılar. Bu yüzden kararsız bir vaziyette oraya buraya koşuşturuyorlardı.

    Enes bin Nadr karşıdan Sa'd bin Muaz adlı sahabenin geldiğini görünce: "Ey Sa'd nereye gidiyorsun, Allah'a yemin ederim ki cennetin kokusu Uhud dağından geliyor." diyerek elindeki kılıçla kafirin kalabalığına daldı. Ve şehit olana kadar geri dönmedi. Şehit olduktan sonra vücuduna baktılar, delik deşik olmuştu. Vücudunda seksenden fazla kılıç ve ok yarası vardı. Kız kardeşi onu ancak parmak boğumlarından tanıyabilmişti. (İbn Sa’d)

   İhlas ve gerçek bir istekle Allah'ın emrettiği bir işe kendini verenlere daha dünya da iken cennetin tadı gelmeye başlar. İşte Enes daha hayatta iken cennetin kokusunu alıyordu. Eğer insan ihlasın hakikatine ulaşırsa, daha dünya da iken cennetin tadını almaya başlar.

ESMA-ÜL HÜSNA  
 
 
RADYO  
 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol