Ebu İmame el Bahili (R.A) Resulullah (S.A.V)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Havzım, Aden’le Amman arası kadar büyüktür. Gökyüzünün yıldızları sayısınca kaseler vardır. Ondan bir yudum içen bir daha susamaz.” (Tirmizi)
Müslim'in rivayetinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu:
"Bir adamın devesini başkasının devesinden koruduğu gibi, ben de havzımı insanlardan korurken, ümmetim yanıma gelir." Sordular: "Ya Rasulallah! O gün bizi tanır mısın?" "Evet, sizden başkasında bulunmayan alametiniz (nişanınız) olacak. Benim yanıma abdest âzâlarınız nur gibi bembeyaz parlayarak geleceksiniz. Sizden bir topluluk benim yanıma gelmekten men olunacak, bana gelemeyecekler. O zaman ben: "Ya Rabbi! Bunlar benim ümmetimdi." derim de bir melek bana: "Onların senden sonra ne yaptığını biliyor musun?" diye karşılık verir. (Müslim)
İnsanlar havzın başında iki kısma ayrılacaklardır. Bir kısmı Aden’le Amman arası kadar geniş yıldızlar sayısınca kaseleri olan, kokusu miskten daha hoş, baldan tatlı, kardan serin, sütten beyaz olan havza yaklaştırılmaz. Ebediyyen susuzluktan kurtulamaz. Bir kısmı havzdan kana kana içer.
Ey nefsim!
Akıllı olan bir kimse gibi havzın başından kovulmanın dehşetini göz önüne getir ve onu iyice düşün. Dünya ile sarhoş olan bir kişinin yapacağı şekilde, bu anlattıklarımızı sanki duymadın, okumadın gibi olma.
Ey nefsim!
Eğer sen dünya muhabbeti ile, keyf-ü sefası ile sarhoş değilsen ve aklın yerinde ise, bu ikisinden kendine faydalı ve selametli olanını seç. Eğer Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in havzından içmek, ebediyyen susuzluktan kurtulmak istiyorsan, söylenen programa uy ve Allah'a itaat et!..
Ey nefsim! Senin önünde ya cennet ya da cehennem vardır.