İşte önümüzde böyle olaylar vardır. Bu olaylar daha önümüze gelmeden ona hazırlanmamız gerekir. Burada Mehdi (A.S)'ın şemailini ve ahlâkını da anlatmış olduk. Onun için kendilerini Mehdi ya da peygamber olarak tanıtan kimselere aldanmayalım.
Bu konuda her müslüman için önemli olan husus şudur; eğer bizim kalbimizde Allah-u Zülcelâl'in rızası için bir istek varsa, Mehdi (A.S) dünyanın öbür ucunda da zuhur etse, Allah-u Zülcelâl ona tabi olmayı bize nasip edecektir. Yok eğer kalbimizde Allah-u Zülcelâl'in rızası için bir istek bulunmazsa, Mehdi (A.S) bizim yanımızda da zuhur etse, ondan haberimiz olmayacak ve belki de ona tabi olmayacağız.
Bazı insanlar aynı anda yüz kişiyi Mehdi ilan edebiliyorlar. Halbuki Mehdi (A.S) bir tanedir. Çünkü bir grup insan ortaya atılıyor ve: “Bizim dediğimiz Mehdi'dir!” diyorlar. Diğer tarafta başka bir grup atılarak: “Yok sizin dediğiniz kimse değil, bizim dediğimiz kimse Mehdi'dir” diyorlar ve aralarında kıskançlık meydana geliyor.
Gerçek Mehdi (A.S) zuhur ettiğinde, bu gibi insanların ona tabi olmamasından korkulur. Mehdi (A.S)'ın zuhuru Allah-u Zülcelâl'in görevidir. (İnsanların görevi değildir.) O dilediği zaman mutlaka gönderecektir.
Allah-u Zülcelâl bizleri o dehşetli günden muhafaza buyurarak, razı olacağı salih amelleri işlemeyi hepimize nasip etsin.
İnşallah-u Teâlâ... (Amin)